Çarşamba

Amerika'ya Doğru Uçuş Günüüü :) -geciken uupuuzun bir blog-

Bu blog fazla uzun olacağından okuma kolaylığı sağlama açısından, girizgahtan sonrasını küçük başlıklara ayırdım ki merak ettiğiniz bölümü rahat seçebilesiniz . En önemli ve merak edilen kısım olan nerde hangi belgeyi göstericem, nereye gösterip onaylatıcam kısmı en sonda :)) keyifli okumalar..
Eveet yükledik valizleri düştük İstanbul yollarına. Ağlayan bir anne, duygularını bastıran gururlu bir baba :) check-in işlemini orada yaptım, havaalanında yani, bu işlemlere o kadar yabancıydım ki. Tabi gün içinde uzmanı oldum dünyanın ayrı yerlerinde 3 havaalanı gezince :D neyse buyuk valizi verdik. Artık pasaport ve vize kontrolü için sıraya girmem gerekiyordu. Annemin en zorlandığı kısım.. Neyse vedalaştık ettik geçtim ve orada beklerken sanki çoktaan gitmişim gibi hissettim. Ağlayamadığımı fark ettim. İnsan o kadar heyecan ve merak içinde oluyo ki :)) ağlamayı unutmuş gibiydim. Belgeleri gösterip gate alanına geçtiğimde çok uzun bi yolculuğa çıktığımın farkındaydım ama bu kadar da uzun süreceğini zannetmiyordum. Ve yolcu otobüsü geldi.
(Burada size o an yazdığım notu paylaşıcam:))
LONDRA UÇUŞU
Su an ucaktayım :) o kadar şanslıyım ki, tıpkı konsoloslukta heyecan yasadığımda olduğu gibi burada da melek bi amerikalı çiftle birlikteyim. Paddy müthiş tatlılıkta, Philadelphialı bir teyze ve eşi ultra aristokrat görünümlü bi amerikalı. Paddy ve müthiş ingiliz aksanı demeden duramayacağım, o nası amerikalı olabilir diyorum hala :)) su an fitness dergisinde gördüğüm ve mutlaka okumalısın dediğim yazıyı okuyor. 55te fit olmak gibi bişey :) havaalan(lar)ı serüveni yazıma eklemek istedim bu "anlık" yazımı :) su an hersey harika. Hostesin breakfast time diyip getirdiği aşırı şekerli yulaf ezmesini, bilmediğim meyveden yapılmış turtayı saymazsak :P kahve müthişş.. o zaman ben şimdi devam edeyim kitap+kahveme.. :)
..Bu yazıyı yazdıktan 1 saat sonra Londraya vardım. Avrupalılığın kalitesini her alanında hissediyorsun arkadaşş.. daha sonra Chicago uçağına gitmek için yine bir otobuse bindik havaalanı içinde ki Heatrow devasaa bi havaalnı ve burada guvenlik çok sıkıydı.
(Chicago uçağındaki "anlıklarımı" ekliyorum buraya şimdi de :))
CHICAGO UÇUŞU
Rota Chıcagooo 6285 km yolumuz var. :) heathrow muhtesem bir havaalanı, devasalığını mı konuşayım, muhteşem storelarını, duty freelerini mi konuşayım :) aklımda  kaldı, kalbime işledi. Neyse neyse su an AA47 sefer sayılı American Airlines ucagnda, yerden 2745 metre yükseklikte, saatte 553 km hızla gitmekteyiz. Bu da ikinci uçuş anlığım olsuun :) önceki uçuşuma nazaran devasa buyuklukte bi uçak, uçaktakilerin %80i ingiliz ve sağdan soldan gelen muthis aksanlarla mest olarak battaniyeme sarıldım gidiyorum. Maalesef cam kenarında degilim bu kez ama zaten Londraya girerken manzaralara ölüp bitmiştim. Ingiltere havası da soluduk :) Sunu belirtmeden gecemiycem. Bileti aldığımda bu ne yaaa ucuşlar arası 2 saat diyodum ama 2 saat azmıış. Zor yetiştim. Guvenlik bolluğu var heathrowda. Neyseee şu an uçak braz soğuuuuukkk.. şu an 11000 metre yüksekteyiz, hızımız 811km. Pilot yapacağını yapıyor, ben devam ederim sonraaa :)
+
Tamam 8 saat havada kalmak (11870 metre kadar) feci halde sıkıcı :/ 868 km hızla gidiyormuşuz ama 2533 km var geçmek bilmeyen ve sanki artık 3 haneli rakamlara bile düşmeyecek gibi geliyoorr. 3 saat 10 dakika var daha Chicago'ya. Ama uçuştan korkmak çok yersizmişş. Gayet rahat geçiyor. Hem koskoca Atlantik Okyanusunu aştın Eylem, yum çeneni otur dimi ama :) [Böyle de bi paragrafın başından sonuna bi insan nasıl ruhsal değişim yaşar gördünüz :D]
+
Final destination'a (tamamen bileisteye tevriye yapıyorum :)) 1 saat 20 dk kaldııııı :)) Chicago o'hare airportta daha uzun bi süreç beni bekliyor. Gümrük, polis, bagajımı alma -kaybolmadıysa:)- bundan önceki 2 durakta kolaydı, check-in yaptık yürüdük. Gümrükte uzuuun bi kuyruk olacak. Ama resmen Amerikaya gelmiş olacağım. Heyecan dorukta :)
BUNCA YOL BOYU AÇ KALMAMAK :D
Yemeklerden bahsedelim. Aktarmalar, 1000lerce kilometreler var ama emin olun asla aç kalmayacaksınız. Amerika ve Avrupada kahvaltı kültürü bizden çoook farklı olduğu için bir tek kahvaltı saatine denk gelen uçuşlarda yiyeceklerden memnun kalmayabilirsiniz. Onun dışında özellikle Londra-Chicago uçuşumda tercih ettiğim American Airlines çölde vaha gibi öğle ve akşam yemeği seçenekleri sunuyor. En çok hoşuma giden de bizzat kaptan pilotun "vegan"lar için özel çıkan menüyü sunması oldu. İki seçenek de harikaydı gerçi. Vegan menü salata ve binbir çeşit sosla peynirli makarna, genel menü BBQ tavuk eti, fırında patates, salata ve bi sürü sos, üzeri çekirdekli (bildiğimiz ay çekirdeği içi) ekmek. Hepsi çok kaliteli servis edildi. Yemekten önce alkollu/alkolsüz içki ikramı, yemekten sonra da yapıldı 2 kez :)  ağzımız bos durmuyo anlıycağınız :D
Beğenmediğimi, daha doğrusu bizim damak tadımıza uygun olmadığını belirttiğim kahvaltı ise şekerli kaskatı bi yulaf ezmesi, üzeri garip meyveli milföy, bi küçücük börek (çooookgüzeldiii), bir küçücük  domates dilimi, 1 yudum orınç cuus :p (bunu bidaha yapmıycam ilk ve de son :)), bir dilim hindi salam. Çok kişi doyardı ama türkler aç kaldı eminim, özellikle o pala amca :))
Bunların yanısıra tüm havalimanları cafe, bistro kaynıyo zaten. Ama benim gibi panikseniz uçağı kaçırma konusunda, korkudan oralarda yiyemezsiniz. Biraz da tuzlu ne yalan söyleyim. Çünkü para birimleri euro.
Umarım uçuş günü beslenme konusu aydınlanmıştır :) yani ben çantama yiyecek almamıştım, pişman olmadım. Yine de karar sizin. Heyecandan bişey yemek aklınıza gelmeyedebilir. Çünkü evinizden km.lerce uzakta, hiç görmediğiniz yerlerde, engelleri tek başınıza birbir aşıp hayalinize gitmek sizi fazlasıyla doyurabilir :))
[Bu arada şu meşhur "kaptan pilotunuz konuşuyor" olayı doğruymuş. Cidden ses tonları çok etkileyicii, ama hosteslerde iş yoktu :D dedikodumu da yaptııım bitiriyorum. Herkese benim gibi zevkli ve rahat uçuşlar diliyoruum ♡]
SON UÇUŞ
Upuzun bi yolculuk sonucu Chicagodayım. O'hare cok buyuk bi havaalanı ama dolu dolu değil. Kapladığı alan geniş, ama içeriğinde çok bişey bulamadım ben (3 terminal gezmeme ragmen) Su an saat 5.30 ve Green baye gideceğim uçak saat 8.40ta. Şaka gibi. Ustelik havalimanının wifi ağı çok kötü. Yine de Chicagodasın be. Amerikayı hissediyosun. En çok da etnik çeşitlilikten. Sadece 1saatte 50 değişik aksan duydum çalışanlardan, yolculardn. Ama ne yalan söyleyim Londradaki heyecanım yok. Herhangi bi yerde gibiyim. Bi an önce 3 ay boyunca evim diyeceğim yere gitmek istiyorum. :)
BELGE İŞLERİ VE RESMİ İŞLER
1.Pasaportunuzla birlikte bilet aldığınız şirketin yerine gidiyorsunuz. Banka veznesi gibi bi yer. Buraya uçağa gidecek büyük valizi veriyorsunuz ve aktarmalarınız için boarding passleri alıyorsunuz. Bunlar baya bilet aslında sadece adı havalı :D uçuşların hepsi birbirine bağlıysa son uçuşa kadar hepsinin b.p.sini veriyor. Eğer değilse vermediği uçuşlarınkini ordaki havaalanından alıyorsunuz.
2. Upuuzun bir pasaport kontrol sırasına giriyorsunuz, yanınızdaki küçük valiziniz, pasaport ve b.p.lerle.
3. Gümrük kontrolünden geçtikten sonra gate areadasınız. İlk uçuşunuzun gatene b.p.den bakıp oraya doğru gidin. Ne kadar erken olursa olsun işi şansa bırakmayın :)
4. Gateteki ekrandan, b.p.nizde yazan uçuş koduna göre saati takip edin. Bazen değişebiliyor.
5. Uçuştan 40 dk önce gate açıldı bizim. Genel mi bilmiyorum ama siz ne olur ne olmaz 1 saat önce gatete olun.
6. Her ihtimale karşı burada yine boarding pass ve pasaport kontrolü yapılır. Bu trafik içinde pasaportunuza iyi sahio çıkın.
7. Eğer aktarma yapıyorsanız bu b.p. olayı geçerli bu arada. Tek uçakla gidecekseniz tabi ki tek b.p.
8. Aktarmalar için; ilk durağınızda checkine gitmenize gerek yok, valiziniz de diğer uçağa vardı merak etmeyin. Yzni umatım, kaybolmadıysa :) düşük bi ihtimal bu korkmayın. 2. boarding passle yeni gatenizi bulun. Bu esnada yine pasaport göstermeniz gereken yerler olabilir. Bu sizi germesin. Polis tutup kolunuzdan götürmeyecek :)
9. Son durağınızda, pasaportunuza giriş damgası basılması için EU, USA ve others diye bölünmüş lineları bulmalısınız. Burada küçük bi görüşme yapılır, resminiz çekilir ve parmak izi alınır. J1 belgenizi gösterirsiniz ve işte amerika :D
10. Valizinizi alıp gidebilirsiniz :)) HAVE A NICE WAT !!
(Okuduğunuz için teşekkürlerrr :)) ♡

Youtube:  youtube.com/BirEylem
İnstagram: instagram.com/fit1eylem


Aşağıdan Youtube Kanalımdaki ilk Work and Travel videomu izleyebilirsiniz :)