Yeni yıl geldi. "Yeni yıl, yeni ben!" naraları yükselmeye başladı. Ee google'da diyet listesi aramaları
ve spor salonlarına kayıtlar arttı. Bu sebeptendir kii beslenme
konusunu temele alıyor ve bu blogda diyetlerin temeli: KALORİ
MESELESİni bir netleştirelim diyorum. :)
KALORİ NE Kİ?
Kalori
aslında en temel bilimsel anlamda bir besinin içerdiği ve
tüketildiğinde vücuda sağladığı enerji miktarının ölçüsüdür.
Yediğimiz tüm besinler
temel olarak üç makro öğeden oluşur: protein, karbonhidrat ve
yağlar.
1gr protein vücuda 4,
1gr karbonhidrat 4,
1gr yağ ise 9 kalorilik enerji verir.
1gr protein vücuda 4,
1gr karbonhidrat 4,
1gr yağ ise 9 kalorilik enerji verir.
Bunlar düz bilimsel hesaplardır
ancak vücudun işleyişi ve söz konusu yağ yakımı olduğunda
1gr protein = 1 gr
karbonhidrat
demek büyük bir
yanılgı oluyor. Peki neden?
1)
Vücutta Kullanım Sırası
Vücut enerji olarak önce karbonhidratları, sonra yağları ve en son proteinleri kullanır.Eğer diyetteysek ve amacımız yağ yakımıysa vücuda günlük ihtiyaçlarına yetecek kadar karbonhidrat vermemiz halinde vücut önceden depolanan yağların kullanımına geçemeyecektir. Bu nedenle dengeli beslenme değerlerimizin (kendi beslenme makrolarımızın) üzerinde karbonhidrat tüketmemiz, en düşük kalorili diyette olsak dahi yağ yakımımızın önüne geçer.
2) BOŞ Kaloriler
Vücut enerji olarak önce karbonhidratları, sonra yağları ve en son proteinleri kullanır.Eğer diyetteysek ve amacımız yağ yakımıysa vücuda günlük ihtiyaçlarına yetecek kadar karbonhidrat vermemiz halinde vücut önceden depolanan yağların kullanımına geçemeyecektir. Bu nedenle dengeli beslenme değerlerimizin (kendi beslenme makrolarımızın) üzerinde karbonhidrat tüketmemiz, en düşük kalorili diyette olsak dahi yağ yakımımızın önüne geçer.
2) BOŞ Kaloriler
Glisemik
indeksi yüksek besinlerin kalorisi az görülerek, çok tüketilmesi
de bir diğer kalori yanılgısıdır. Örneğin 1500 kcal.lik
diyetteyken 300kcal.lik bir tabak beyaz makarna tükettiğinde bunu
mantıklı bir öğün sayıp yiyebilirsiniz. Ancak sonrasında kan
şekeriniz hızla yükselir, bu da ilerleyen saatlerinde ya daha
fazla yemeye yol açar ya da kendinizi dizginlemeye çalıştıkça
diyet psikolojik bir savaşa dönüşür. Yani diyette en temel amaç
az yemekse o zaman uzun süre bizi tok tutacak, sindirimi uzun süren,
kaliteli kalorileri seçmek gerek. Yani tavuklu salata ve kepekli
ekmekten oluşan 500 kcal.lik bir öğün, 300 kcal.lik makarna
menüsünden çok daha doğru bir tercih oluyor.
3) Matematik Problemi
3) Matematik Problemi
Kalori
konusunda söylenmesi gerekn en son ama belki en önemli nokta ise
işin psikolojik kısmı. Sürekli kalori saymak, önünüze gelen
tabaklarda sayılar görmenize dahi yol açabilir. Şaka değil :)
Beynimize ne verirsek bize onu sunar, kendini ona hizmet eder hale
getirir. Biz devamlı bu kaç kalori, bunu sayayım, bunun yarısının
dörtte birinin çeyreğini yersem kalori hedefime ulaşıyorum diye
hesaplar yaparsak beynimiz bunu alışkanlık haline getirir. Yasak
olarak gördüğümüz şeye ya zamanla daha çok açlık çekeriz ya
da daha fazla kısarak vücudumuza ihtiyacı olandanda azını
vermeye başlarız. Ki bu kilo verememekten çok daha kötü
sonuçlara yol açar. (bkz. Anoreksiya nervoza)
YARDIM
ELİ UZATAN: SPOR! :)Spor yapıyor olmak fazladan
(yaptığımızın sporun fiziki zorluğuna göre değişmekle
birlikte) 300-500 kaloriye ihtiyaç duymamıza neden olur tabiki.
Haliyle spor sadece şekle girmemizi sağlamıyor, diyette de bizi
rahatlatıyor.
Sonuç
olarak kilo vermenin temeli elbette günlük almamız gereken
kalorinin altında kalmaktır. Yukardaki 3 madde beslenme şeklimizi,
diyet algımızı ve ne yememiz gerektiğini belirlerken bilmemiz
gereken üç nokta. Hedefe giderken kaloriler düşman değil, daha
bilinçli olup herşeyi daha kolay hale getirelim. :)
...........
instagram.com/fit1eylem
...........
instagram.com/fit1eylem